Ağaç kesme yöntemleri sürekli olarak değişmektedir. 1940′lardan sonra ağaçlar genellikle zincir testerelerle kesilirdi. Bir bisiklet zincirine benzeyen ve her halkasında bir testere dişi olan bu testereler benzin ya da elektrik motoruyla çalışırdı. Daha yakın zamanlarda bulunan yöntemlerde ise ağaçlar çok büyük hidrolik makaslarla kesilmektedir. Ağaç kesilip yere devrildikten sonra motorlu testerelerle kesilerek taşınmaya uygun boyutlarda tomruklar hazırlanır.
Ulaşıma elverişli olmayan dağlık bölgelerde tomruklar yakındaki toplama yerlerine helikopterlerle ya da buhar gücüyle çalışan, teleferiğe benzer sistemlerle havadan taşınır. Tomruklar daha sonra kamyonlara ya da yük vagonlarına yüklenerek hızar atölyelerine götürülür. Kesim yerinin yakınında bir ırmak varsa tomruklar tek tek ya da birbirine zincirlerle bağlanıp ırmakta yüzdürülerek de taşınabilir. Ağaçların kesildiği yer traktör ve kamyonların hareketine elverişliyse, tomruklar bu araçlara yüklenerek taşınır. Ormancılık işletmelerinin çalıştırdığı büyük hızar atölyelerinde tomruk önce boyuna göre iki ya da daha çok parçaya bölünür. Bölünen parçalar raylar üzerinde hareket eden tekerlekli taşıyıcılar üzerine yuvarlanır. Taşıyıcı, üzerindeki tomrukla birlikte rayın bir ucuna doğru giderken bir döner testere tomruğu boydan boya keserek bir dilim odunu tomruktan ayırır. Taşıyıcı sonra geriye, rayın öbür ucuna doğru gider. Bu geçişinde de tomruktan başka bir dilim kesilip ayrılır. Esnek çelikten yapılmış olan döner testerenin konumu ayarlanarak dilimlerin istenen kalınlıkta olması sağlanır.
Bundan sonraki aşama kaba kerestenin düzeltilmesi, yüzeyindeki pürüzlerin rendelenerek giderilmesi ve çeşitlerine göre sınıflandırılması işlemlerini kapsar. Elde edilen kereste daha sonra kurutulur. Ağaçların topraktan kökleriyle emdiği besinler ağacın her yerine suyla taşındığı için yeni kesilmiş bir ağacın ağırlığının üçte ikisi sudur. Eğer bir kereste kurutulmadan kullanılırsa, zamanla kuruyup eğrilir ve biçimi bozulur.